Dünya diken üstünde. Hamas’ın şok edici saldırısıyla başlayan yeni süreç çok uzun sürecek bir savaşın habercisi. Ortadoğu açısından çok kanlı, çok zorlu bir dönem olabilir.
Aksi gibi Rusya/Ukrayna savaşı da bitecek gibi görünmüyor. Her iki savaş da dünya güçlerinin mücadele alanı. Küresel güç dengeleri bakımından çok belirleyici iki savaş burnumuzun dibinde. Tarih okuyanlar dünya savaşlarının nasıl başladığını ve yayılıverdiğini bilirler.
Riskleri artıran bir nokta daha var: Maalesef ‘Lidersiz dünya’ dönemindeyiz. Ulusal veya uluslararası siyaset nicedir akil, bilgili, sağduyulu, etkili, güvenilir bir lider çıkaramıyor. Biden’i görüyorsunuz, Trump yeniden sahnede. Seneye yeniden başkan olabilir. Bu, ABD… Avrupa’da da bir numara yok. Nerde Merkel?
Rusya mı? Putin geri dönemeyeceği ölümcül bir hata yaptı. Kazananı olmayan bir savaşın fitilini ateşledi. Stratejik vizyonunun çok zayıf olduğunu öğrenmiş olduk.
Hamas’ın saldırısı İSRAİL ALGISINI ÇÖKERTTİ. Güvenlik devleti, istihbarat üstünlüğü deniliyordu. Askeri teknolojide karşı konulamaz gibi bakılıyordu. O imaj yerle bir oldu. İşte tam bu nedenle büyük savaş riski arttı. İsrail yıkılan algısını düzeltmek veya bu ağır zaafiyeti unutturmak için bir çılgınlığa başvurabilir.
Bu saldırı İRAN’ı da içine alacak bölgesel bir savaşa dönüşebilir. Her an… Piyasalar allak bullak. Petrol fiyatları ve küresel ticarete etkisi çok tartışılacak.
Bizim açımızdan tam da İsraille ilişkileri normalleştirme çabamızın olduğu sürece denk geldi. Cumhurbaşkanı Erdoğan Netanyahu’nun Türkiye ziyaretini duyurmuştu. Ankara’nın Hamas’a bakışını da biliyorsunuz. Pek çok batılı ülkenin aksine Hamas’ı meşru muhatap ve aktör olarak değerlendiriyor.
Bölgesel veya küresel bir savaş önlenmeli. Önce acil ateşkes sağlanmalı. Ardından kalıcı barış için yaşayacak bir formül bulunmalıdır. Erdoğan’ın ilk açıklamaları itidalliydi. Biz etkin ve çok taraflı diplomasi yürütebilirsek bu yangının sönmesinde fayda sağlarız.
Hakan Fidan uluslarası ilişkilerde etkili bir isim oldu. Bu krizde de hemen devreye girdi. Başta ABD olmak üzere, 3. taraflar dahil diplomatik girişimlerde bulundu.
Doğrusu; Rusya/Ukrayna savaşında Ankara çok akıllıca davrandı. Kendini iyi pozisyonladı. Türkiye’nin şimdi #YapmasıGereken aynısıdır. Tarafsız, güvenilir, herkesle görüşen, itidalli ve etkili arabuluculuk. Tarihi misyonumuz bunu gerektirir. Coğrafyamız da bunu zorunlu kılıyor. 100. yılını kutladığımız Cumhuriyetimizin temel niteliklerinin de böylesine bir coğrafyada bizler için ne kadar yaşamsal olduğunu bu vesile ile bir kere daha görmüş oluyoruz. Başta laiklik olmak üzere Cumhuriyet değerlerinin bu kan coğrafyasında bizim tüm farklılıklarımızla barış ve huzur içinde yaşamamızın sigortası olduğunu yeniden görüyoruz. Atatürk’e ve Cumhuriyeti kuranlara sonsuz minnetle…