Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kabine Toplantısı’nın ardından millete seslendi: (1)

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Zaman, verdiği sözlerin hilafına davranarak Kıbrıs Türklerini cezalandıran Avrupa Birliği’nin ne kadar büyük bir yanlış yaptığını ispat edecektir. Maruz kaldığımız onca haksızlığa rağmen adil ve kalıcı çözüm irademizi muhafaza ediyoruz. Bunun yolunun da Kıbrıs Türklerinin eşit egemenliğinin ve eşit uluslararası statüsünün teyit edilmesinden geçtiği kanaatindeyiz.” dedi.

Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’ndeki Cumhurbaşkanlığı Kabine Toplantısı’nın ardından millete seslendi.

Konuşmasına, Berlin Olimpiyat Stadı’nda oynanan Euro 2024 hazırlık maçında Almanya karşısında tarihi bir galibiyete imza atan A Milli Futbol Takımı’nı kutlayarak başlayan Erdoğan, millilerin, deplasmanda 72 yıl sonra gelen 3-2’lik skorla hem büyük bir sevinç hem de oynadıkları oyunun güzelliğiyle tarifsiz bir gurur yaşattığını söyledi.

Gurbetçilerin coşkuyla Milli Takımın yanında yer almalarının da ayrıca anlamlı olduğunu belirten Erdoğan, Berlin Olimpiyat Stadı’nı adeta bayram yerine çeviren tüm gurbetçilere şükranlarını sundu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, millilerin, bu başarı çıtasını daha da yukarıya taşıyarak, 2024 Avrupa Şampiyonası’nda yeni zaferler tattıracaklarına inandığını dile getirdi.

Türkiye Yüzyılı’nın inşası için verdikleri mücadeleyi kararlı bir şekilde sürdürdüklerini vurgulayan Erdoğan, son Kabine Toplantısı’ndan bu yana içeride ve dışarıda birçok etkinliğe, zirveye, görüşmeye, açılış törenine iştirak ettiğini kaydetti.

Kazakistan’ın ev sahipliğinde “Türk Devri” temasıyla Astana’da düzenlenen Türk Devletleri Teşkilatı’nın 10’uncu Zirvesi’nde Türk dünyası olarak birliği, beraberliği, dayanışmayı bir kez daha perçinlediklerinin altını çizen Erdoğan, teşkilatın hem üye sayısı hem işbirliği alanı hem de kurumsallaşma açısından katettiği mesafeden memnuniyet duyduklarını söyledi.

Erdoğan, Gaspıralı İsmail Bey’in 1,5 asır önce hayalini kurduğu “dilde, fikirde, işte birlik idealine” adım adım yaklaştıklarını ifade etti.

“Bağların daha da kuvvetlenmesini sağlıyoruz”

Macaristan’ın ardından geçen yıl KKTC’nin anayasal ismiyle teşkilata gözlemci üye olmasının tarihi bir adım olduğuna işaret eden Erdoğan, böylece Kıbrıs Türküne uygulanan tecridin kırılması yanında Türk dünyasının Kıbrıs halkına olan desteğini de ortaya koyduklarını dile getirdi.

Erdoğan, geçen hafta 40’ıncı kuruluş yıl dönümünü gururla kutlayan KKTC’nin 15 Kasım Cumhuriyet Bayramı’nı tebrik ederek, şunları kaydetti:

“Ömrünü Kıbrıs davasına vakfeden Doktor Fazıl Küçük’ü, Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş’ı bir kez daha rahmetle yad ediyorum. Enerjiden güvenliğe, savunmadan altyapı yatırımlarına kadar her alanda attığımız adımlarla anavatanla yavru vatan arasındaki ekonomik, ticari ve beşeri bağların daha da kuvvetlenmesini sağlıyoruz. Son olarak 4 ay önce 20 Temmuz Barış ve Özgürlük Bayramı’nda, Ercan Havalimanı’nın Yeni Terminal Binası ve pistinin açılışını gerçekleştirdik. İnşallah çok daha fazlasını başaracağız. Zaman, verdiği sözlerin hilafına davranarak Kıbrıs Türklerini cezalandıran Avrupa Birliği’nin ne kadar büyük bir yanlış yaptığını ispat edecektir. Maruz kaldığımız onca haksızlığa rağmen adil ve kalıcı çözüm irademizi muhafaza ediyoruz. Bunun yolunun da Kıbrıs Türklerinin eşit egemenliğinin ve eşit uluslararası statüsünün teyit edilmesinden geçtiği kanaatindeyiz.”

“En büyük zararı Ermenilere verdiler”

Kıbrıs Türkünü ambargolarla haklı davalarından döndürmeye çalışanların, Kafkasya’da yeni oyunlar peşinde koştuğuna dikkati çeken Erdoğan, “Kimi Batılı güçler Karabağ Savaşı ile birlikte bölgemizde artık yepyeni bir dönemin başladığını halen idrak edemiyor.” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları ifade etti:

“Ermenistan’ı yıllarca kışkırtarak bu coğrafyada yaşayan tüm insanların acıları, sıkıntıları ve kavgaları üzerinden kendilerine rant devşirenler, aslında en büyük zararı Ermenilere verdiler. Gerçekleşmesi mümkün olmayan ham hayalleri körükleyerek Ermenileri istismar ettiler, kullandılar, güvensizliğe mahkum ettiler. Bu gerçeği artık Ermenistan’ın da görmesi ve kabullenmesi gerekiyor. Ermeni halkı ve yöneticilerinin güvenliği binlerce kilometre ötede değil, komşularıyla barışta ve işbirliğinde aramaları daha doğru olacaktır. Batılı ülkeler tarafından gönderilen hiçbir silah ve mühimmat, kalıcı barış ortamının sağlayacağı huzurun yerini tutamaz. Ermenilerin 30 yıl sonra ortaya çıkan barış fırsatını yine farklı hülyalara kapılarak boşa harcamamaları en büyük temennimizdir. Buradan bir kez daha Ermenistan’a, Azerbaycanlı kardeşlerimizin uzattığı barış elini tutması çağrısında bulunuyorum. Türkiye olarak bizim de Azerbaycan ile işbirliği içinde sürecin başarısı için gerekli adımları atmaya hazır olduğumuzu tekrar ifade ediyorum.”

“Küresel rekabette yerimizi aldık”

Kazakistan dönüşü açılışını yaptıkları Ford Otosan Yeniköy Fabrikası’nın toplam 3 bin 500 kişiye istihdam sağlayacak önemli bir yatırım olduğunu belirten Erdoğan, otomotiv sektörünün Türk ekonomisinin lokomotifi olmayı sürdürdüğünü vurguladı.

Erdoğan, geçen yıl 9 milyar doların üzerinde dış ticaret fazlası verilen bu sektörde Türkiye’nin, dünyanın 13’üncü en büyük otomotiv üreticisi konumunda olduğunu dile getirerek, şunları kaydetti:

“Ancak Türkiye, dünyanın sayılı otomotiv ihracatçılarından biri olmasına rağmen, maalesef uzun yıllar kendi yerli ve milli markasına sahip değildi. Togg’un üretimi ve satışa başlamasıyla yeni gelişen elektrikli araçlar alanında kendi markamızda küresel rekabetteki yerimizi aldık. Her aşamasını yakından takip ettiğim bu projenin hayata geçmesiyle ‘Türk araba yapamaz’ diyenleri, ‘fabrikada üretim bandı yok’ diyenleri, ‘bu araç satılmaz, vatandaş bunu almaz’ diyenleri, yani bundan 60 yıl önce Devrim Otomobili Projesini garaja mahkum eden zihniyetin günümüzdeki uzantılarını hüsrana uğrattık. Birilerinin müstehzi bir edayla ‘bunun fabrikası nerede’ diyerek aklınca dalga geçtiği Togg şimdiye kadar 12 bine yakın teslimat yaptı. Üretim bandından inen ve teslim edilen araç sayısı günden güne artıyor. Geçen yıl dünyada 14 milyon elektrikli araç satıldığı düşünüldüğünde bu yarışa nasıl isabetli bir zamanda dahil olduğumuz daha iyi anlaşılacaktır.”

(Sürecek)

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir