Erzincan’daki maden faciasına ilişkin bilgiler gelmeye devam ediyor. Madende çalışan işçilerin verdiği bazı bilgiler basında yer almaya başladı. Bu durum, facia öncesi, maden sahasının önemli uyarılar verdiğini gösteriyor.
Bilim insanları da sahayı gezdiler ve bulgularını devlet kurumlarıyla paylaştılar. Soru ve yanıtlarıyla maden faciasındaki son durum:
FACİA ÖNCESİ HİÇ BELİRTİ YOK MUYDU?
Hürriyet’te yer alan habere göre, facia aslında farkedilmiş, maden işletmecisine bilgi verilmiş. Haberdeki bilgiler şöyle:
“- Maden işçilerinin aktarımına göre maden sahasında önceki gün 09.00 sıralarında yapılan rutin kontroller sırasında, dışarı çıkarılıp istiflenen toprakta çatlaklar meydana geldiği görüldü.
– Durum raporlanarak yönetime bildirildi.
– Maden sahasının bu kısmında onlarca işçinin çalışacağı alan boşaltıldı.
– Saat 14.28’de üç bölge amiri kontrol için bölgeye gittiği sırada, milyonlarca metreküp toprak istiflenme alanından nehir gibi aşağıya aktı.
– Üç sorumlu, boşaltılması gereken bölgede konteyner içerisinde bulunan beş kişi ve farklı bir bölgede çalışma yapan kamyon şoförü aracıyla birlikte, akan toprağa kapıldı.”
BİLİM İNSANLARI NE DİYOR?
Sahayı gezen bilimi nsanları, gözlemlerini basınla paylaştı. Bölgede çok büyük bir kayma meydana geldiğini ifade eden Prof. Dr. Mustafa Kumral şu bilgileri verdi.
“- 800 metre uzunluğunda 30 metre derinliğinde 50 metre genişliğinde bir alan kaymış vaziyette. Hem Sabırlı Deresi’ne hem de arka tarafta daha önce üretim yapılmış ancak terkedilmiş olan maden sahasına da kaymış vaziyette. Maden sahasının içinde kamyonun içinde bir arkadaşımızın olduğunu duyduk. Diğer tarafta 8 çalışanın olduğunu duyduk.
– AFAD geniş bir ekiple çalışıyor. Mümkün olduğunca teknolojiyi kullanıyorlar. Uzaktan dronlarla manyetik olarak yer altındaki bölgeleri tarama, aynı zamanda geniş çalışma ekibiyle kendi canlarını da tehlikeye atarak toprakların üzerinde fiziksel arama da gerçekleştiriyorlar. Bizim burada gözlemlediğimiz konulardan biri toprak kaymasının arkası ve önünde yeni bir atık sahası olduğudur.
MADENDE YENİ ÇATLAMALAR VAR MI?
– Buralarda bazı çatlamalar olduğunu gözlemledik. Bu riski de göze alarak bu çalışmaların bir an önce bitmemesi gerekiyor.
– Heyelanı da göz önüne aldığımız da AFAD çalışanlarını da düşünmemiz gerekiyor. Yani öyle bir kontrolle gitmesi gerekiyor ki işi yapalım derken başka bir önemli kötü sonuca sebebiyet vermemek için tedbirli davranmamız gerekiyor” diye konuştu.
– DSİ olsun, Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı olsun, İçişleri Bakanlığı olsun, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı olsun bizler de burada Hitit Üniversitesi’nden siyanürde uzman hocalarımız, Sağlık Bilimleri Üniversitesi’nden hocalarımız burada çalışıyor.
MADENDE SİYANÜR RİSKİ VAR MI?
– Bir defa şunu söylemek istiyorum; burada bir siyanür olayı var. Ama bu siyanür olayı çevreye ne kadar etki yapar bunun araştırmaları devam ediyor. Kendilerinin ilk buldukları verilere göre şu anda düşük seviyede devam ediyor.
SİYANÜRE KARŞI NE YAPILIYOR?
– DSİ, siyanürün ortamdan uzaklaştırılması, akarsuya, yer altı suyuna ulaşmaması için kısa, orta ve uzun vadede almaya çalışıyor. Kısa vadede hemen atığın altında set oluşturdular. Hem kaymanın içinde bulunan sıvıların ortamdan uzaklaştırılması, orada birikecek ve oradan da iç havuzlara geri pompalıyorlar. Orta vadede madenin bütün etrafını oradaki suyu ortamdan uzaklaştıracak set kurmaya çalışıyorlar. Atığa gelebilecek olan suların temiz bir şekilde başka taraftan deşarjı söz konusu olacak bu da bizim için son derece önemli.”
SAHADA HANGİ BİLİM İNSANLARI VAR?
Bilgilendirme toplantısına İstanbul Teknik Üniversitesi Maden Fakültesi Dekanı Prof.Dr. Mustafa Kumral, Maden Mühendisliği Öğretim Üyesi Doç.Dr. Cüneyt Atilla Öztürk, Avrasya Yer Bilimleri Enstitüsü Öğretim üyesi Prof.Dr. Tolga Görüm, Jeoloji Mühendisliği Öğretim Üyesi Doç.Dr. Ömer Ündül, Cevher Hazırlama Mühendisliği Öğretim Üyesi Doç.Dr. Hüseyin Baştürkcü, Cevher Hazırlama Mühendisliği Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mustafa Özer, Çevre Mühendisliği Öğretim Üyesi Prof. Dr. Osman Atilla Arıkan, Jeoloji Mühendisliği Öğretim Üyesi Prof. Dr. İrfan Yolcubal, Jeoloji Mühendisliği Öğretim Üyesi Doç.Dr. Yılmaz Mahmutoğlu, İstanbul Teknik Üniversitesi Afet Yönetimi Enstitüsü’nden Doç. Dr. Ömer Ekmekcioğlu, Çorum Hitit Üniversitesinden Prof. Dr. Dursun Ali Köse, Araştırma Görevlisi Ömer Yurdakul, Öğretim Görevlisi Tuğrul Yıldırım katıldı.